70'lerin Ölümü - Kaybolan Kanto, Susan Keman
Bu ülkenin belki de en zor zamanlarıydı 70'ler. Yüzyılın ilk çeyreğinin sonlarında fakirlik, kan ve savaşla kurulmuş bu genç sayılabilecek cumhuriyetin yine fakirlik ve kanla imtihana çekildiği, belki de o cumhuriyetin son gerçek zamanlarıydı. Her ne kadar radyo artık her eve girmiş, musiki ve türküler akşam 7 ajansı ile birlikte sadece ev ahalilerinin değil çay bahçelerinin, kahvehanelerin, berberlerin, bakkalların ve dahi bilumum mekanın yaşamında bir parça idiyse de artık bir rakibi de vardı. Televizyon yavaş yavaş evlere girmeye, binaların çatılarında antenler gözükmeye başlamıştı. Tabii ki o zamanın televizyonu bırakın dijitalleşmeyi, çok kanalı daha renkli bile değildi. Tıpkı bir okulun açılışı gibi İstiklal Marşı ile açılıp İstiklal Marşı ile biter ve en sonunda " Televizyonlarınızı kapatmayı unutmayın " diye bize son öğüdünü de verip yayınını sonlandırırdı. İşte bu siyah-beyaz, didaktik ekranın bir ciddi bir de eğlenceli kadını ara ara kendilerini gösterirdi. Cid