PANTOLON Çocukluğumuzda ilk pantolonlarımızdan anlaşılırdı büyüdüğümüz. O yeni alınan, itinayla akşam paçaları içine katlanarak düzeltilen pantolonlar daha yarı yıl bitmeden kısalırdı bileklerimize kadar. İşte o zaman, annelerimizin o katlanan paçaları açarken yeniden gün ışığı gören kısmını ölçerek anlardık kaç santim büyüdüğümüzü. O zaman sanki daha bir belleğimize yer ederdi öğretmenin anlattıkları, anılarımıza kazınıverirdi dün oynadığımız maçın sonucu. Ama o paçalar tekrar kısalıp uzatılıncaya kadar bilmezdik büyüdüğümüzü yine, öğrendiklerimizi sanki öğrenmezdik o zamana kadar. Hayat işte o paçaların kısalıp uzadığı zamanlarda el sallardı bize, iki zaman arasında ise her şey aynıydı sanki. Hiç okuma-yazma öğrenmiyorduk, hiç toplama yapmıyorduk, hiç fasulye saymıyorduk, hiç top oynamıyor ya da ağaca tırmanmıyorduk belkide. Bir anda hepsi olmuş oluyordu sanki. Bir gecede bir kaç santim uzayan pantolonumuz sihirli bir değnek olup yaptığımız her şeyi hayata not düşüyordu. Tüm pa
Kayıtlar
Haziran, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor