Öyle Bir Geçer Zaman Ki...
Bu yazı 21.08.2023 tarihinde reportare.com 'da yayınlanmıştır. Erkin Koray'ı canlı canlı ilk dinlediğim günü unutmam çok zor. Ankara'da bir spor salonunda (sanırım Cebeci'deki Siyasal Bilgiler salonuydu) binden fazla gencecik insan toplanmıştık. Karşımızda diz boyunda bir platformun üzerinden bir büyük 77 tuşlu klavye ve bir gitar vardı sadece. Yıllardır sesi soluğu çıkmamış Erkin Baba birazdan o daracık ve uyduruk platformun üzerine çıkacak ve müziğini yapacaktı. Ne ışıklar söndü, ne de bir taktim oldu. Erkin Koray, boyun askılı ve kalın camlı gözlükleri ile o platforma bir adımda zıplayıp gitarını eline aldı ve " Merhaba gençler " diyerek çalmaya başladı. Karşımızda aynı anda hem klavye hem gitar çalan, diğer yandan da şarkı söyleyen biri vardı. O güne kadar gördüğümüz her şeyden farklı, bambaşka bir şeydi bu. Müzikle az çok uğraşmış olanlar bilir ki bir enstrümanı çalarken şarkı söylemek başlı başına zor bir iştir. Bunu aynı anda birbirinden tamamen alakası