Kayıtlar

Ağustos, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Şizofren... -Barış istiyorum artık.” dedi. - Sakin ve mutlu bir hayat. Kafamı kaldırıp baktım bağlı olduğum sandalyeden. Sağ gözümden her şey kırmızı bir perdenin ardından görünüyor. Genç bir çocuk karşımdaki. Yaşı kaç acaba? Gözüme kan oturmuş belli. O kızıllık altından hayal meyal seçilen parlak yüzünü algılamak bile zor geliyor o an. aramızda bir ömürlük yaşanmışlık var. En azından onun ömrü kadar. - Ya sen? diye sordu. “Ya ben?” dedim içimden. “Tabii ki evet.” Ama nasıl söyleyeceğimi bile bilmiyorum. Korkuyorum açıkça. Hasar tespiti yapmaya çalışıyorum bir taraftan. - Ayna var mı? Sorulacak soru mu bu şimdi? Aslında “Ben de” diyecektim. Nereden çıktı ayna istemek şimdi. Ölümün 100 farklı yolu varsa her birini tek tek yaşayabilirim şu an. Beni o 100 yolun hepsinden geçirip 100 kez öldürebilir. Bir sandalyede elleri bağlı, gözü patlamış bir adamın söyleyeceği laf mı bu şimdi. “Ben de” desem kurtulabilir miyd